Google
 

ilk annelik günlüğü...Aşkın en büyük kanıtı - ilk annelik günlüğü


TAŞINDIIIIIIIIIKKKK www.fidosanne.blogcu.com

24.07.2007 Merhaba; bu benim en büyük ikinci mutluluğum ilk heyecanım sizlerle paylasarak büyüsün istedim....SEVİMLİ BİR MASALA BAŞLIYORMUS GİBİ HİSSEDİYORUM FASULYENİN KALBİ VAR Bebeğimm; HOŞGELDİN AŞKIMIZA... Bundan tam 26 ay önce tüm varlığım tüm benliğim ve bütün kalbimle sonsuza kadar 'EVET' diye haykırdım babanın eşi olmak için...o beni tamamlayandı o benim eksik yanlarımdı o benim onsuz yaşayamayacağımdı...onsuz uyanmamak sonsuza kadar onunla olmak onunla yaşlanmak ve bu dunyaya bir gün bir bebek getirisem onun gibi olsun o harikalıkta onun genlerini taşısın istiyordum... Ve şimdi sen geldin.Şimdi seni ondan bi parçayı taşıyorum içimde.Bu nasıl bir mucize?Hayatın bana sunduğu en güzel şeyin: Tolgamın hediyesini taşıyorum içimde.... Sen tüm önlemlere rağmen tamamen inatla gelen bir kaza bebişisin...24 temmuz 2007 saat 16:10 da eczaneden alınma bir testle varlığını ve 4 haftadır orda olduğunu öğrendim.Aslında hiç bişeyden kuşkulanmamıştım henuz,içime doğdu güzel varlığın sanırım...HOŞGELDİN BEBEK HOŞGELDİN AŞKIMIZA DÜNYANIN EN BÜYÜK AŞKININ BEBEĞİ... ________________________________________________kan tahlili sonuçları varlığının kesinleştiği an Beta-hCG (koriyonik gonadotropin) 547.5 mIU/ml Gebe Olmayan Kadınlarda 0 - 7 mIU/mlrn3 Hafta 5.8 - 71.2 mIU/ml4 Hafta 9.5 - 750 mIU/mlrn5 Hafta 217 - 7138 mIU/mlrn6 Hafta 158 - 31795 mIU/mlrn7 Hafta 3697 - 163563 mIU/mlrn8 Hafta 32065 - 149571 mIU/mlrn9 Hafta 63803 - 151410 mIU/mlrn10 Hafta 46509 - 186977 mIU/mlrn12 Hafta 27832 - 210612 ________________________________________________ ___________________________________________________ 01.08.2007 (Benal cicannene eminim çok minnetar olacağız hep) Anneannen,deden,Ceren Teyzen,Arzu Teyzen,Büyük ananen havalara uçtu varlığına...Arzu Teyzen varlığını kutlamak için yollara düştü bile bugun.Baban çaktırmamaya çalışsa da deliriyor heyecandan biliyorum...sevimli bir masala başlıyoruz seninle birlikte... ________________________________________________ 04.08.07 Deden bizi Vesta diye bir yere kutlama yemeğine götürdü sanırım senin canın mangal çekmişti...sen içimde tolganın askından sonra tasıdıgım en guzel hissin bebeğim...kutladık varlığını... ________________________________________________ 05.08.2007 Ahu teyzen,Aylin teyzen,Cemal ve Emre amcan çok sevinip çığlıklar attı varlığına...İnci teyzenlerde kahvaltıdaydık...Baban öyle güzel ilan etti ki varlığını mutluluğu gözlerinden okunuyordu...ve herkes çığlıklar attı şükürler olsun minicik varlığına...ayrıca dünyanın en olağanüstü adamı senin baban... _______________________________________________ 06.08.2007 Bugün ceren teyzen geldi bizi ziyarete sabahlara kadar oturduk. ______________________________________________ 07.08.2007 Ceren teyzenle amerikan konsolosluğuna ve kanyona gittik...sonra da seni görmeye Cem beye,öyle güzelsinki bebeğim fasulyesin hala kalbin atıyordu tıptıp,zaten sadece kalpten olusuyordun.Fotoğraflarını çekti Cem Bey,tam tamına bir fasülyesin.Baban hep göbekten öpüyor artık sanırım benim pabucuma dam yolları gözüktü... ________________________________________________ 09.08.2007Gazetelerde tırım tırım hamilelik ve bebek sağlığı bilgilerini okumaktayım,bakın sevgili okuyucularım neler öğrendim;Otuz bin hamile kadın üzerinde yapılmış bir deneyde,düşük dozda aspirinin ölü,erken ya da sakat doğum riskini azalttığı ortaya çıkmış.Ay zaten bu aspirin ne menen bi meletse herşeye iyi gelmekte...Ama tabii gebelikte o da dr kontrolünde Hergün mutlaka c vitamini tüketin,1 bardak en az süt için,yoğurt,ayran,peynir mutlaka yiyin diyorlar. (Ahu,Aylin buraları dikkatli okuyun}Üşenmedim araştırdım sizler için sebzeleri iyice yıkayın,mercimek,bulgur karışımı yiyecekelri sık sık yiyin.Benim bildiğim bu ikisi biarada bir tek mercimek köftesinde var,o da hergün yenmezki... Ay aslında benim bebişim gibi kaza bebekler olmasa yani planlı programlı yapanlar için söylüyorum. Bebeği yapmadan bir dizi kan testinden geçmek gerekirmiş,bi kere annenin rh negatif,babanın rh pozitifse bildiğim kadarıyla kan uyuşmazlığı denen bi meret çıkmakta ortaya ama üzülmeyin canım herseyin çaresi var :}ay bi melet var ki biraz can sıkıcı,bugunlerde Rızamdan uzagım (kedimiz) oyüzden.Hayvan dışkısından ve çiğ etten bulaştığı biliniyor.Canım durduk yerde çiğ et yemeyeceğinizi biliyorum zombi miyiz biz yani ne biliyim çiğköfte ve salam sosiste çiğ et mesela siz bunlardan 9 ay uzak durun derim ben... Buarada dün Cem bey biraz can sıkıcı şeyler söyledi 4 aya kadar boya yok dedi ay ben naaparım yarısına kadar koyular inmiş bi röfleli saçla bilemiyorum.bunu düşünmekten çıldırıcam sanırım herkes benimle aynı endişeleri hissetti zaman zaman.ah ah bebişim, Fasulye sen zaten planlı bi bebiş olabilseydin bi kere ben kilo verecektim sana öyle hamile kalacaktım sonra ne biliyim saçlarımı doğal rengine boyatıcaktım of of.Yine de içimdeki mucize sana sesleniyorum senin için herşeye değer.fasulyeme selam olsun ... tahin pekmez şartmış,çocukluğumdan kalma bu tat bana daha güneşin doğmadığı karanlık kış sabahlarında okul için annemin beni zorla uyandırdığı zamanları hatırlattı...Şu annelik nasıl üstün bi duygu,gercekten yasamadan bilinmiyor sanırım.Annem hep derdi; anne olunca anlayacaksın..Anlar mıyım fasulyem anlatır mısın bana da ? Hayatta hiç bir konuda olmadığı kadar çok hamilelikle ilgili hurafeler var heralde ve ne acayiptir ki bisürü hurafeye tamah etmeyen ben bu konuda risk göze alamıyorum mesela ilk üç ay balık yenmezmiş bebek balığa benzermiş,Mesela saç hamilelik boyunca kestirilmezmiş bebeğin ömrü kısalırmış,zeytin ezmesi gibi koyu renkli besinler tüketenlerin bebekleri kapkara olurmuş...Ya ama benim çok uykum geliyo bu problemimiz olmasa ne iyi olacak fasulye..Ceren teyzesi dedi ki bebiş anneyi uyuturmuş,çünkü bebiş anne uyurken büyürmüş...Tabi bu kocalara karşı suçluluk duymadan uyuyabilsinler diye hamilelerin uydurduğu bişeyde olabilir... ________________________________________________ 10.08.07 Bugun babişinle izmir yollarına düştük...Sabaha karşı Arzu teyzeni aldıktan sonra anneannene gittik.Ertesi sabah Arzu teyzenin sağlığıyla ilgilendik cok şükür cok iyi teyzoşun... aksamına babanla Kaan ağbinin düğününe gittik,ordan da Kuşadasına.Butun aile hep beraber mucizeler dolu varlığını kutladık.Ceren Teyze cok heyecanlı ilk defa teyze oluyorum deyip duruyor...Yiğenim Koray ise,bana Dayı desin ben öyle arzu ediyorum diyor...Bakalım sen ne demek isteyeceksin fasulyem...Cok güzel ailece bir hafta sonu.Ve sen bana hiç sorun çıkartmadın... __________________________________________________ 12.08.07 Bugun baban bizi Kuşadasında bırakıp İstanbula yola çıktı.Onsuzluk çok zor,onu çok ama çok seviyorum... _________________________________________________ 13.08.07 Bizde adadan ksk ya geçtik.İmir çok sıcak ama fasulye sorunsuz biraz sabah bulantıları arttı ama senın için deger bebişim.... ________________________________________________ 16.08.07 Bugun babamız gelmiş.Sabaha karşı yanımıza yatmış,Negüzell!!! sonra göbekten seni öpüp seni dinledi _________________________________________________ 17.08.07 Çeşmedeyiz babanla.Annenin doğup büyüdüğü yüzmeyi öğrendiği bayıldığı yerlerde...ve sen hiç sorun çıkartmıyorsun bebeğim.İnşalah dışarı çıktığında da böylesine sorunsuz bi bebek olacaksın... ________________________________________________ 19.08.07 Güzel şeyler ne çabuk bitiyor değil mi? şu kısacık çeşme tatilide bitiverdi.Babanla yollara düştük bile arabayla.Biraz yorgundumda denizden çıkmamıştık seninle oyuzden yol biraz sarstı ama genel olarak iyiyiz fasulyem.Babamızla evimizde sakin sakin oturmayı gülüşmeyi oyunlar oynamayı ne kadar çok özlemişiz... ________________________________________________ 21.08.07 Bugun Cem beye yani doktorumuza gidiyoruz bakalım nasıl büyüdün mü fasulyem...Dun gece ruyamda allah baba bana seni gösterdi,öyle güzel öyle muhtesemdin ki anlatmaya türkçe yetmez kifayetsiz kalır.Kartopu gibi bembeyazdın tombuldun olabildiğine gözlerin elaydı ama baban gibi harika kömür karası saçların vardı o beyaz tende öyle guzel olmuştuki.... Cem Bey'den geldik herşey yolunda fasulye çok sağlıklı bugun tam 2 cm olmuş sanırım biraz koca kafalı olacak 11 eylül'de 3 boyutlu ultrosona giricez şimdiden meraktayım... _________________________________________________ 23.08.07 Sen bizim mutlu yuvamızın İLK'isin. Sen bizim yuvamızın aşk şarkısı, mutluluk fotoğrafısın. Sen uzayıp giden hayallerimizin ilk adımısın. Şimdi minik hayalimizin seninle büyüdüğünü görüyorum fasulye... Ve hayatin tadı sabah kalktığında yanımda Tolgamın yatıyor olduğunu ve içimde senin var olduğunu bilmek... _________________________________________________ 24.08.07 Babasız büyüyenler bilir. İnce bir sızıdır babasızlık yürekte. Sabunluyken gözlerini açmışsın gibi.Her büyük acıda, her büyük mutlulukta, ince ince sızlar yüreğinde bir yerler, acır. 'O olsa' dersin, 'böyle olmazdı' dersin, sitem edersin ve korkunç özlersin. Hele bir de çok küçüksen, suçlarsın da, hem de özlemini bazen bastıracak kadar suçlarsın. fasulyenin varlığını öğrendiğimde de ilk babam vardı yine aklımda, 'olsaydı'lar eşliğinde. Sonra korkmaya başladım. Ya babasızlığı fasulye'de yaşarsa diye. Deli gibi korktum aşkıma Tolgama bişey olmasından durduk yere.Onsuzluk hep korkuturdu beni ama bu en büyük korkumdu sanırım,artık fasulye vardı onunda ona ihtiyacı vardı ve fasulyem benim gibi olmamalıydı.Babasıyla uçurtmalar uçurduğunu,yerlerde güreştiğini,trenlerini yarıştırdıklarını ve daha neler neler görmek istiyorum kısacası benim babamla doyamadığım yapamadığım herşeyi bebişim yaşasın istiyorum.Allahım noolursun sen aşkımı bize bağışla,tüm bunlarda durduk yerde nerden çıktı diyeceksiniz;Biliyorum bu hamilelikle ilgili hormonlar yüzünden bu denli duygusallaşmam,durduk yerde olur olmadık şeylerden korkmam ama olsun yine de ben dua ediyim.Allahım sen aşkımı bana ve fasulyeye bağışla.(Ve bizi tanıyıp seven dostlar noolur söyleyin aşkıma sigarayı bıraksın...) Tüm bunları düşünüp durdum bugun bütün gün Ve affettim babamı yirmidördümde, Fasulyem sayesinde. Yıllarca, ağlamalarıma karışan o bırakıp gitmişliğinin hesabını sormuyorum artık ondan. Onu artık yalnızca seviyorum. Sonların ardından kocaman mutlulukların beni sarmalayabileceğini biliyorum artık. Artık biliyorum, böyle bir duygu ise annelik ve babalık kimse kuzusunu bırakıp da gitmez isteyerek. Babama kavuştum yirmidördümde yeniden. Tekrar 'acaba'sız sevdim onu, 7 yaşımın kalbiyle. Bunun için sana minnettarım Fasulyem ve Tolgam... ___________________________________________________ 24.08.07 Bugun Yeliz ve Yağmur teyzenle birlikteydik,onları uzun zamandır görememiştik ve ben varlığını yüzyüze söylemek istediğim için söylememiştim aksam Yağmur Teyzene gidince söylediğimde Yeliz teyzenin çığlıklarını,Yağmur teyzenin gözyaşlarını görmeliydin fasulyem...tüm bunlar mucizevi varlığınaydı.Kafamdaki biçok karanlık nokta daha aydınlandı bugun teşekkurler Yelizim... ____________________________________________________ 26.08.07 Bugun bize kahvaltıya Benal cicianne,Arzu teyze,Cihan amca,Necdet amca geldiler herşey cok keyifliydi... _________________________________________________ 30.08.2007 Bugun seninle beraber çok ağladık fasulyem,Ceren teyzemiz merdivenlerden düşmüş ayağı bilekten ters dönmüş,diğer salı ameliyat olması gerekecekmiş,platin takılacakmış.Allahım noolur ablam iyi olsun... ___________________________________________________ 01.09.2007 Bugun annenin doğumgünüüüü!!!! Ve babamız anneyi doğumgünü hediyesi olarak Shakespeare'in ülkesine götürüyorrrrrrrrr!!!!!! London bekle biziiii....en çok da stratford upon avon shakespeare in doğduğu ev sen bekleeee... ________________________________________________ _______________________________________________ ________________________________________________ 02.09.2007 11.Hafta bu hafta da tıp biizm fasulyeyi fetus diye adlandırmakta.fasulye bu hafta 2,5 ila 3,5 cm arasında ağırlığı ise 75-100 gr arası artık yutmaya ve tekme atmaya başladı.Uterus bu hafta greyfurt büyüklüğünde.... ___________________________________________________ 03.09.2007 Bugun öğrendik ki Cihan Amcaların minicik küçücük bi oğlu oluyormuşş... __________________________________________________ 04.09.2007 Bugun sizlere sevdiğim bir hikayeyi yazmak istiyorum: Baba oğul dağlarda yürüyormuş. Çocuk düşüp canı acıdığında 'aaaggghh' diye bağırmış.Karşı dağdan 'aaaggghh' diye bağıran bir ses duymuş. Merakla bağırmış küçük oğlan. 'Sen kimsin?' Yanıt vermiş karşıdaki dağ 'Sen kimsin?' Dağın yanıtına kızan çocuk öfkeyle haykırmış 'aptal!' Dağ da ona 'Aptal!' diye selsnmiş. Oğlan babasına dönerek 'Ne oluyor?' diye sormuş. Baba gülümsemiş ve oğluna şimdi dikkatle dinle demiş. Dağa dönerek bağırmış 'Sana hayranım!' Dağ yanıtlamış 'Sana hayranım!' Baba oğluna dönmüş ve 'Oğlum buna eko denir aslında bu HAYATTIR. Söylediğin ve yaptığın herşeyi sana geri verir.Hayatımız sadece eylemlerimizin bir yansımasıdır.Daha fazla sevgi istiyorsan.yüreğinde daha fazla sevgi yarat.Başarılı olmak istiyorsan,başarılı insanları takdir etmesini bil. Bu ilişki hayatın her alanında geçerlidir. Hayat sana verdiğin şeyi geri verir.HAYATIN BİR ŞANS BİR TESADÜF DEĞİL; KENDİNİN YANSIMASIDIR..demiş. _________________________________________________- 07.09.07 Bugun Benal cicianneyle caddedeydik...Fasulye iyi..Ama İstanbul artık biraz serinlemeye başladı yağmurlar ve en kötüsü de kış yakın... _________________________________________________ 08.09.2007 Biz bugun Erdem Amcanın kız arkadaşıyla yani,fasulyenin yenge adayıyla tanıştık..cici bi kız _________________________________________________ 09.09.2007 Bugun yine Erdemlerle kahvaltıya gittik.Öğleden sonra Kıymet Halam geldi.Kıymet halam,Ayten abla, Aytuğum ve Göktuğ ile birlikte yemek yedik...Faulyem iyi... __________________________________________________ 10.09.2007 Türkiye’;;;;;;;;;de sezaryenle doğum yapan kadınların sayısı Dünya Sağlık Örgütü’;;;;;;;;;nün önerdiği rakamı solladı. Marmara Bölgesi’;;;;;;;;;nde sokakta rastladığınız her 10 çocuktan dördü sezaryenle doğdu. Tıpkı annelerinin doğurduğu gibi doğuran kadınlarla, sezaryeni seçen kadınlar aradaki farkı anlattı. Sigmund Freud 19′;;;;;;;;;uncu yüzyılda Viyana yerine 2000′;;;;;;;;;li yıllarda Marmarada yaşasaydı, anne rahminden çıkış travması’;;;;;;;;;yla başlayan teorisini belki de buruşturup çöpe atacaktı. Çünkü çevresine baktığında her 10 çocuktan dördünün, dünyaya bir bıçak darbesiyle paldır küldür geldiğini görecekti. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) dünya çapında sezaryenle doğum oranının yüzde 10-15′;;;;;;;;;i geçmemesini öneriyor. Sağlık Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etüdleri Enstitüsü’nün 2003 tarihli araştırmasına göre Türkiye’;;;;;;;;;de bu oran yüzde 21′;;;;;;;;;lerde. Kırılma noktası 1998 yılında yaşanmış. Ülke çapında yüzde 14′;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;lerde olan sezaryen oranı yüzde 21′;;;;;;;;;lere fırlamış. Sezaryen tercihinde Marmara Bölgesi yüzde 39.7′;;;;;;;;;yle lider. ABD’;;;;;;;;;de sezaryenle doğum yapanların oranı yüzde 23, Hollanda, Belçika, İngiltere ve Fransa’;;;;;;;;;da yüzde 20′;;;;;;;;;nin altında. Kadın nasıl karar verir? Sezaryen sayısı hızla artarken soru şu: Doğum gibi milyonlarca yıllık ‘;;;;;;;;;doğal’bir süreç, neden (çoğu zaman pahalı) bir ameliyat haline getiriliyor? Ama bu tartışmaların yönü nereye giderse gitsin, kadınlar nasıl doğum yapacakları konusunda karar verirken genellikle iki şeye bakıyor: 1) Ekonomik durumum ne? 2) Arkadaşım ne yapmıştı? İstatistikler Türkiye’;;;;;;;;;de sezaryeni seçen kadınların yüzde 48.5′;;;;;;;;;inin lise ve üzeri okul mezunu olduğunu gösteriyor. Acı çekmeden her şeyi görmek Peki sezaryende doğum acısı çekmeden doğum heyecanını yaşamak mümkün mü? 40′;;;;;;;;;lı yaşlarında adını vermek istemeyen bir anneye göre mümkün. Çünkü o yaşamış: “;;;;;;;;;2000 yılında yaptığım doğum, yaş gibi faktörlerle daha baştan sezaryen olarak planlandı. Doktorumdan da aldığım bilgiyle ‘;;;;;;;;;epidural’;;;;;;;;; sezaryen istedim. Yani sadece belimden aşağısı uyuşturulacaktı. Operasyonda kendimdeydim, bebeği hemen kucağıma verdiler, normal doğumdaki gibi bu anı yaşayabildim. Doğumu önde gelen bir hastanede yapmıştım. İlk gün epiduralin etkisi geçtikten sonra çok rahat ayağa kalktım, bebeğimle ilgilendim. Daha önce ağır sezaryen vakalarına tanık olan akrabalarımı da şaşırtan doğumumun ardından iki yeğenim de aynı yöntemle doğum yaptı.”;;;;;;;;; Geri dönüşü olmayan karar Ama doğumhane kapısındaki her annenin bu anne gibi iyi hastane, bilgi vermeye meraklı doktor gibi lükslere sahip olduğunu söylemek zor. Antalya Tüp Bebek Merkezi Medikal Direktörü Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Operatör Dr. Kemal Özgür bu durumda ne olduğunu anlatıyor: “;;;;;;;;;Sezaryende, anne adayının karın bölgesinde birkaç kat kas ve rahmi kesiliyor. Bebek alındıktan sonra hepsine dikiş atılıyor. Sonuçta her ameliyat gibi risk taşıyor. Normal doğumda yarım litre kan kaybediliyorsa sezaryende iki katına çıkıyor. Üstelik ilk doğumu sezaryenle yapan kadının ikincisinde normal doğum şansı da yok.”;;;;;;;;; Dr. Özgür, sezaryeni Türkiye’;;;;;;;;;nin ‘;;;;;;;;;kanayan yarası’;;;;;;;;; olarak görüyor, giderek yaygınlaşmasından endişe ediyor. Çünkü kadınlara doğru dürüst normal doğum yapma şansı veren hastane olmadığını savunuyor: “;;;;;;;;;Türkiye’;;;;;;;;;de yeni birkaç özel hastane dışında, normal doğum için gerekli şartlar sağlanamıyor. Kadının eşinin veya yakınlarının yanında bulunabileceği özel sancı odaları yok. Bir bakıyorsunuz beş kadın aynı sancı odasında. Birinin bağırmasından diğeri korkuyor. Kadınlar normal doğum şartları sağlanmadığını bildikleri için sezaryene yöneliyor, doktorlar da anne adayını normal doğuma özendiremiyor.”;;;;;;;;;;;;;;;;;;;; Sezaryen bebeğin yan ya da ters gelmesi, 4 kilodan ağır olması, kadının leğen kemiğindeki anomaliler gibi durumlarda ‘;;;;;;;;;zorunlu’;;;;;;;;; olarak uygulanıyor. Ama nedenler bununla sınırlı değil. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Bülent Baysal kadınların doğum ağrısından korkarak sezaryeni tercih edebildiklerini belirtiyor. Baysal, “;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;Çoğu zaman bizi sezaryene zorlayan kadının kendisidir” diyor. Peki ya bedeli? Üniversite hastanelerindeyse normal doğum bedeli 250-300 YTL, sezaryen bunun üç katı. Özel hastanelerdeyse durum farklı olsa da kimilerinde normal doğumla sezaryen bedeli aynı. ‘;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;Doğal’;;;;;;;;;;;;;;;;;;;; bir doğum öyküsü Gazeteci Işıl B., 19 yıl önce normal doğumla bir kız çocuğu dünyaya getirmiş: “;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;Ekonomik durumum özel hastanede sezaryene uygun değildi. Gözümü karartıp Göztepe SSK’;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;ya gittim. Sancım başlamıştı ama rahim ağzı açılmıyordu. Suni sancı uygulandı. Ebe bir ara sinirlendi, ‘;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;Çocuğu öldürmek mi istiyorsun’;;;;;;;;;;;;;;;;;;;; deyip karnımın üstüne oturdu. O acıyla vajina ağzının kesildiğini, 36 dikiş atıldığını fark etmedim bile. 26 gün ayağa kalkamadım. Bebek bir aylık olduğunda boynunda şişlik fark ettim. Kas kopmasından kaynaklanan bir yumruymuş. Bir yıl çocuğuma egzersiz yaptırdım. Şimdi şişlik yok ama kafatası eğri.” Onunla hemen hemen aynı yıllarda, üstelik doğum sürecinden korka korka normal yolla doğum yapan başka bir gazeteci annenin deneyimiyse bambaşka: “;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;28 yaşındaydım. İyi bir doktorum vardı. Doğum vakti geldi, gece yarısı doktorun önerdiği hastaneye kendimizi attık. Uyuşmayı da, doğumu hızlandıran türden katkıları da istemedim. Enerjimi doktora yardım için kullandım, her şey yolunda gitti. Oğlumu kucakladığımda, ona kavuşabilmek için attığım tüm adımları an be an bilmekten dolayı çok mutluydum.” (Radikal, anka) ____________________________________________________ 12.09.2007 Canımm okuyucularım ne zamandır yazmıyorum bende cok özledim sizleri.Biz bu sabah hayatımın aşkı Tolgam ve fasulyemle sabahın ilk saatlerinde yollara düştük bile.ingiltere :dunyanın en büyük aşkı geliyorrrr.... londra saatine göre 13 sularıydı indiğimizde fakat havalimanı şehrin merkezine çok uzak olduğu için 3 vesait yaptık.Londraya indiğimiz an raylı seyahatler zinciri başladı.Bir sürü hızlı durak, ve bir liverpool aktarmasından sonra padington'daki otelimize vardığımızda daha şimdiden yorulmuştuk.Otelimiz güzel ve sevimli odamız minicik.Uçaktaki yemek kokusundan biraz midem bulandı ama şimdi iyiyim.veeee attık kendimizi sokaklara.londra kazan biz kepçe yine attık kendimizi raylara oxford,marlborne knightsbridge hepsinin caddelerini gezdik.Ben yani fasulyenin anne adayı koca bir lazanyayı ham yaptım Babamız ise burger kıng tercih etti.caddelerde elele yürüyüşlerimizle ilk gecemizi bitirdik. _____________________________________________________ 13.09.2007 Kalkış ve otelin muhteşem kahvaltısı (!) sonra kocaman kocaman british museum okadar büyük ve okadar güzeldiki 2 gun yetmedi...Ayaklarım okadar çok şişti ki baba bize açık bir ayakkabı almak zorunda kaldı. Akşam otel çevresinde yürüyüşler muhteşem bir akşam yemeği... _____________________________________________________

________________________________________________________________________________________________________ 14.09.2007 İngiltere'yle ilgili tespitlerim: Sarışın çoğunlukta,zenciler de var,japonlar dunyayı işgal etmek üzere bence ama kimse farkında değil,zenci japon bile gördüm.Saçlar genelde düz bizde dalgalı daha fazladır. Bütün İngiltere seyehatim boyunca hiç bir kadında kırmızı oje görmedim. Hepsi rakı beyazıydı. Londra kesinlikle modayı yakından takip etmekte,tüm kıyafetler güzel ama özellikle ayakkabı çantalar inanılmazdı,ne bir vitrinde ne de herhangi bir kadında asla kötü ayakkabı görmedim. Hele çizmeler olağanüstüydü... Genel olarak zayıflar ancak pasaklılar,uzunlar ve ayakları büyük haliyle. Ama en garip tespitim şu ki kadınlar asla üşümüyorlar. Buna hiç bir şekilde anlam veremedik.Akşamları gerçekten serin olmasına rağmen,kadınların hepsi hala askılı elbiselilerdi,minicik çocuklarını benim hırkayla üşüdüğüm havalarda çocuk arabasında şortla dolaştırıyorlardı.O minicik çocukların minicik bacaklarının çıplaklığına kıyamadım. ____________________________________________________ Müzelerde discovery area diye anlatılanları deneyebileceğin,kıyafetleri giyebileceğin,bazı eşyalara dokunabileceğin,kitapları elleyerek okuyabileceğin yerler var ve her dönemin bulunduğu katlarda o dönemi anlatan sinema salonları var ve orada küçük kısa filmler dönemi anlatıyor. _________________________________________________ 15.09.2007 Victoria and Albert museum Türkiye saati ile 17:00 Londra saati ile 15:00 Avrupa tarihine,eserlerine hayran kaldım (Bi de İtalyaya gitsem noolcak kimbilir ) Tahmin ediyordum ama şuanda gözlerime inanamıyorum.Şuanda avrupa taş sanatı odasındayım; burası inanılmaz büyük ve tek kelimeyle harikulade.Hristiyanlıktan önceki dönemde de hristiyanlıktan sonraki dönemlerde de sanat burda yaşamış diyebilirim.Sanat ve sanatçılar burda ete kemiğe bürünmüş.Okadar etkilendim ki anlatamam,burda suanda oturdum bir banka bu şahaserlere bakarken bunları karalıyorum.Bunları görmeden ölmediğim için çok mutluyum.Bu nasıl bir işçilik bunlar nasıl bir deha. Heykellerin yüzleri,sutunların içindeki ara ayrıntılar,hayvanlar,acı çekenler,İsa'ya kavuşmuş olan insanlar,krallar,kraliçeler,melekler,çocuklar, kartallar,atlar ,at arabaları,kraliçeye itaat edenler ve acı çekenler,ensturman çalanlar,kitap okuyanlar, testi taşıyanlar,birbirleriyle iletişim içinde olanlar,dokunanlar,bakanlar,yapraklar,boğalar, kanatlar,bebekler ,adalet terazileri,zetin dalları....İnanılır gibi değiller...OLAĞANÜSTÜ BİR REJİ İNANILMAZ BİR MİZANSEN BURDA SOĞUK TAŞLARDA HAYAT BULMUŞ ADETA... _________________________________________________ 17.09.2007 Evet bugun 2li testimizi yaptık detaylı ultrosona girdik...öyle güzeldinki fasulyem anlatamam... Bizim fasulye buarada cücüklenmiş filizlenmiş kocaman olmuş ilk defa onu bu denli bi bebek olarak gördüm.bütünüyle herseyiyle içimde bi mucize yeşermekte... doktor bile söyledi fasulyem ne kadar hareketli bebeğimiz böyle dedi,hiç durmadın yerinde,en güzelide bi ara ultroson aletinin içeriye tümsek oluşturduğu yerden ittin tekmeler attın istemedin ultrosonu...doktorumuz sordu kimin parmakları uzun diye ellerine baktım o anda ellerini açıp kapatıyordun upuzundu parmakların,hani babanın en beğendiği yerim olan benim ellerim gibi...Parmakalarının uzunluğunu gördüğüm an ağlamaya başladım.Dunyanın en garip hissiydi bu içinde sana benzeyen bişeyi büyütmek...Hersey çok yolunda bebeğim maşallahlar hep sana... _____________________________________________________ Ben Anne Olmasaydim Eger Kim yazmissa ne de guzel yazmis!.. bütün annelere... > > >Ben anne olmasaydım eğer.. > > >Topuksuz ayakkabılarla da şık olunabileceğini bilmeyecektim. > > >Hamileliğim esnasında 80'li kilolara kadar çıkıp kendi çapımda ilk defa bir alanda rekorumu kıramayacaktım. > > >O küçücük ellerle renkli kartonlardan yapılmış bir kâğıt parçasının bu kadar değerli olabileceğini öğrenemeyecektim. > > >Kan yapsın diye danadili haşlayıp üzerine yumurta kırıp ağzının tadına da uysun diye çikolatalı pudingle karıştırmak gibi yaratıcılığın sınırlarını zorlayan tarifler keşfedemeyecektim hiç. > > >Su almak için elimde kumanda ile buzdolabını açtığımda kumandayı buzdolabına koyacak kadar ya da evden çıkarken telsiz telefonu çantama atacak kadar kendimden geçmeyecektim. > > >Birinin canı yandığında ötekinin bu acıyı hissedebilmesinin sadece ikiz kardeşlerde olduğunu sanacaktım. > > >Sabahın köründe gözü kapalı mutfağa kadar gidip, süt ısıtıp yine gözü kapalı dönme yeteneğini kazanamayacaktım. > > >Üzümün çekirdeklerini tek tek çıkarmak için insanüstü bir uğraşa asla girmeyecektim. > > >Bir insanın gaz çıkarması beni bu kadar mutlu edemeyecekti. > > >Büyüdüğünde arkadaşlarınla birlikte partilerde Süper Anne olarak eğlenmeyi hayal edemeyecektim. > > >Babanla belki daha az kavga edecek ama sevginin evlat denilen başka bir boyutuna giremeyecektik. > > >Sevginin böylesine karşılıksız olanını hiç tadamayacaktım. > > >Telaşsız sevişmenin hayalini kuramayacaktım. > > >Annemi bu kadar çok sevdiğimi anlamayacaktım. > > >Annesinden zorla ayırdılar diye "Uçan Fil Dumbo!" çizgi filminde böğürerek ağlamayacaktım. > > >Geceleri kesintisiz uyuyacak, hafta sonunda sabahları istediğim saatte kalkacaktım ama uyandığımda yanağıma konmuş minik ellerin sıcaklığı ısıtmayacaktı yüreğimi. > > >Çantamda sürekli bisküvi, ıslak mendil, bir adet oyuncak, düşer bir yerin kanar diye ayıcıklı yara bandı taşımayacaktım. > > >Acıyı geçiren öpücüğün gücüne inanmayacaktım. > > >38,5 derece ateş beni de yakıp kavurmayacaktı. > > >Yağmur sonrası çamurlu sularda zıplamanın keyfine varamayacak, sen bir lokma daha fazla yiyesin diye kalabalığın ortasında kafamda peçete dansı yapmayacaktım. > > >Sen olmasaydın eğer yaşamın karmaşıklığını unutup tekrar basit yaşamayı öğrenemeyecektim. > > >Sen olmasaydın eğer ben asla "anne" olmayacaktım. > > >Bir çocuk doğduğu anda, bir anne doğarmış... Bu lafın doğruluğuna inanmayacaktım! _________________________________________________ 20.09.2007 mutluluğun formulu cok acık,bir sen bir ben bir de bebek __________________________________________________ 24.09.2007 Yine sevdiğim bir hikaye::: Tanrı 6.günün geç saatlerine kadar kadını yaratmakla meşguldü Bir melek yanına yaklaştı ve: Neden bu seferkine bu kadar zaman harcıyorsun?dedi Tanrı yanıtladı:Onu nasıl yarattığımı öğrenmek ister misin?" ;O,yıkanabilir, ama plastikten değil, 200’;;;;;;;;;;;;den fazla oynar ekleme sahip ve her çeşit yemeği yapabilir, kalbinde birden çok çocuğa yer verebilir, incinmiş dizden kırık kalbe kadar her şeyi sevgiyle iyileştirebilir ve en önemlisi bunu sadece iki elle yapabilir”;;;;;;;;;;;; Melek çok etkilenmişti Sadece iki el....bu imkansız! Bu standart bir model mi?! Bir güne bu kadar emek.... Yarına kadar dinlenin efendim,onu sonra tamamlarsınız. ;Olmaz”;;;;;;;;;;;;, dedi Tanrı. “;;;;;;;;;;;;Eserimi tamamlamaya az kaldı, onun kalbimde apayrı bir yeri olacak”;;;;;;;;;;;; O,hasta olduğunda kendi kendisini iyileştirebilir ve günde 18 saat çalışabilir. Melek, kadına yaklaştı ve ona dokundu. Ama siz onu çok yumuşak yaratmışsınız,efendim”;;;;;;;;;;;;Evet,öyle", dedi Tanrı,Ama ayrıca güçlü de yarattım. Onun nelere dayanıp nelerin üstesinden gelebileceğini tahmin bile edemezsin. Peki düşünebiliyor mu?" diye sordu melek. Tanrı yanıtladı: Düşünmekle kalmıyor, nedenini sorguluyor ve tartışıyor da." Melek kadının yanağına dokundu.... Tanrım, bu yaratık su sızdırıyor galiba! Ona çok şey yüklemiş olmalısın. Su sızdırmıyor....O gözyaşı”;;;;;;;;;;;;diye düzeltti Tanrı Ne için?" diye sordu melek. Tanrı yanıtladı: “;;;;;;;;;;;;Göz yaşları onun üzüntüsünün,tasalarının,sevgisinin,yalnızlığının,çektiği acıların,gururunun göstergesi”;;;;;;;;;;;; Bu yanıt meleği çok etkiledi; “;;;;;;;;;;;;Efendim, siz bir dahisiniz. Her şeyi düşünmüşsünüz. Kadın gerçekten muhteşem!" Evet öyle! Kadınların erkekleri şaşırtan güçleri var. Sıkıntıyla başa çıkabilir ve çok ağır yükleri taşıyabilir. Mutluluğu,sevgiyi ve zekayı elinde tutar. Çığlık atacak hale geldiğinde gülümser. Ağlayacak gibi olduğunda şarkı söyler, mutlu olduğunda ağlar ve korktuğunda kahkaha atar. İnandığı şey uğruna savaşır. Adaletsizliğin karşısındadır. Yeni çözüm önerilerine her zaman açıktır. Ailesi için canını feda etmeye hazırdır. En kötü anında dostunun yanındadır. Sevgisi koşula bağlı değildir. Çocuklarının başarılarıyla sevinç gözyaşı döker. Arkadaşlarının başarısıyla gururlanır. Doğum ve evlilik haberleri onu dünyanın en mutlu insanı yapar. Bir akrabası veya arkadaşı öldüğünde yüreği kan ağlar. Fakat,kendisinde hayatla mücadele edecek gücü bulur. Bir öpücüğün bir kucak açışın kırık kalpleri iyileştireceğini bilir. Onun bir tek yanlışı vardır: Kendisinin paha biçilemez bir varlık olduğunu unutur... Sevgilerimle.. ___________________________________________ 30.09.2007 Fasuyem bugun babanın yani hayatın bana sunduğu en güzel varlığın dogumgünü...ve bu asagıdaki yazı TOLGAMA ___________________________________________________ Öylesine bigundu,hayatıma geldiğin gün...Yeni değilde sanki gecmis günlerden biriydi,öyle gibiydi... Hiç beklemiyordum seni desem yalan olur biliyorum.Cunku ben dogdugumdan beri seni bekliyorum...Umarsız hayatımın sıradan bir cumartesi günüydü o gun...Kadere çok karsı cıkmıs, sana gelmemek için direnmiştim...Hayatımızda bizi biaraya getirmek için bilmeden görevlendirilmiş ,o iki insana ve kaderime ve alınyazıma yenik düşüp gelmiştim kapına...Ellerin ellerime değdiği an anladım; sen benim kaderimde biyerlerde vardın ve hep olacaktın... Kaç gece beklemiştim seni,yine de herseye degerdi bekleyişim...Bütün yollar sana çıkıyordu, ama ben asıl senin yolunun benimkiyle kesişmesini bekliyordum... Aylar geçmişti,hep vardın,ama bir tek o an yanımdaydın.Biraz yabancıydın bana,biraz da tanıdık... Bi çırpıda herşeyimi anlatmak istedim sana,herseyi bilmeliydin,çunku bundan sonra hep sen olacaktın...Elimi sıktığında kapıda,şaşkınlığımız çok fazla yansıyordu yüzümüze.Gözgöze gelmek hiç bukadar zor olmamıştı.Bir bakıştan bin anlam çıkarmak buna denirdi işte.Yüzümüzde birbirimize ait izler arıyorduk bakarken... Ne çok duymuştum sesini,ama ilk kez konuşuyordun...ilk kez söylediğin cümleler sahibiyle bütünleşiyordu...DÜŞTÜKÇE GÜLÜŞÜN YÜZÜNE DÜNYANIN EN GÜZEL GÜLEN İNSANI OLUYORDUN... sessiz olan hersey konusmustu içimde sen güldükçe... Ev serin değildi,ama ben titriyordum.Kelimeler hiç bukadar zor olmamıştı bana,nezaman bir şey söylemeye kalksam her seferinde bir şey oluyordu sözcükler agzımda donuyordu... Aşktı bu biliyordum... İtirazsızdım,belkide mutluydum...Belkide beni şaşırtan mutluluğun ta kendisiydi...Harfleri tükenmez bi kavuşmanın alfabesindeydim ve ben okumayı sanki yeniden öğreniyordum ... Şimdi bu sevdayı bana yaşattığın için dünyanın en şanslı insanı hissediyorum kendimi... 'Ya sen olmasaydın' diye düşünmüyorum!! çünkü sen varsın çünkü sen içimdesin,çünkü sen benim hayat kaynağımsın...Ve ben attığı sürece bu yürek seninleyim seninim.... __________________________________________________ Şimdi bi de bana bu inanılmaz sevdadan sonra fasulyeyi armağan ettin...seni çok seviyorum aşkım iyiki doğdun iyiki benim oldun nice yıllara.... SEVDİM İŞTE SENİ ÇOK SEVDİM,YAZILMIŞ TÜM AŞK DESTANLARINI ALT EDEBİLECEK KADAR ÇOK...
__________________________________________________________________________________________________________-
VEEEE BİZİM MESHUR FASULYEEEE KARSINIZDAAAAAAA ___________________________________________________________________________________________________________ 04.10.2007 Bugun Amcalara ve yengelere iftar yemeği verdik tabiki dedeye de...ben dahil o iftar sofrasını benim hazırladıgıma kimse inanamadı allahım aşk adama neler yaptırıyor... __________________________________________________________________________________________________________ 05.10.2007 Apar topar Gözdelere gittik.Cunku benim canım Gözdem büyük bir haksızlığa uğradı.Seni çok seviyoruz... _______________________________________________________________________________________________________________ FASULYE PARMAK ÇOCUK 06.10.07 Sabah erkenden buyuk bir heyecanla doktorumuz Cem Beye gittik.Ama bizim yaramaz fasulye Cem Bey naparsa yapsın asla malum seyleri göstermedi hatta inadından tepe taklak durdu ve asla kımıldamadı En sonunda Cem Bey bile cok namusuz bu velet dedi Öyle güzeldin ki fasulyem kocaman adam olmuşsun tam tamınaaa 8,5 santimsin yani aşagı yukarı bir kredi kartı boyutunda ama kredi kartı boyutunda bir insan var içimde herseyiyle birebir minyatür bir insan...Bir bakıma parmak çocuk Sonra Cem Bey senin göstermiyeceğini anlayınca bize yarım saat dolaşın öyle gelin dedi... Bizde parka gittik,Erdem amcayla oyuncaklara bile bindik sırf sen oynayasın da gösterebilecek pozisyonlara girebilesin diye fasulyem.Sonra tekrar ultrasona veeeee bu sefer bian olsun gördu Cem Bey sonra tekrar kapattın.BÜYÜK BİR OLASILIKLA BİR PİPİ BU DEDİ O anda babanı görmeliydin ekrana yapıstırdı burnunu hani hocam ben göremiyorum hangisi pipi deyişi görülmeye degerdi dogrusu...Yani yüzde 70 erkek bir fasulyesinnn seeeen...OĞLUŞ FASULYE... Doktorun odasındaki diyaloglar muhtesemdi... _doktor bey emin misiniz bakın bahis oynattık da erkek mi kız mı kesin söyleseniz... _ (Tolga) doktor bey ben hala göremiyorum hani nerde pipisi Zaten Cem Bey bizim randevumuz olduğu günleri eminim iple çekiyordur.Bizden daha eğlenceli hastaları olduğunu sanmıyorum Veee biara fasulye el salladı bize (bana benzeyen uzun ama minicik parmaklarıyla)
_________________________________________________________________________________________________________ FASULYEMMMMMM SEN ERKEK MİSİİİİİİİİİİİİNNNNNNN????? YÜZDE 70 ERKEKSİNNN yerim ben seni _______________________________________________________________________________________________________________ 06.10.07 Kıymet halamlarda muhtesem bir iftara davetliydik.herkese yuzde 70 erkek mujdesini verdik. hatta Kamil amcam yuzde 70 i erkekse geri kalan 30 u ne deyince herkes kırıldı gülmekten.... Canım karedşim bitanecik Aytuğumla da kaçamak birazcık sohbet edebildik,onu çok seviyorum... ______________________________________________________________________________________________________________ 11.10.07 Bugun erkenden kartala gittik...Yarın bayram oldugu için aksamı dedeyle ve Erdem amcayla geçirdik...Erdem amca oyunda hep yenildi _______________________________________________________________________________________________________________ 12.10.07 BUGUN BAYRAM.....Seninle ilk bayramımız fasulye hosgeldin ailemize...önce Babaanneye ordan Kıymet Halama gittik..Orda canım Göktuğ bize sitem etti..onun hakkında az bahsediyormuşum yazılarımda...Halamla,Ayten ablayla,Aytuğ ve Göktüğla bayramlaştıktan sonra Cevahir Halamlara gittik...ordan da geceyi Cemile yengemlerde gecirdik...Haticecim öpüyorum senii...Gece eve gelmemiz 2yi buldu...yorulduk ama cok guzel bi bayramdı...Hep böyle sağlıklı sıhhatli ailemizle beraber olmak dileğiyle...Bayramlar tadında bir yaşam olsun... ______________________________________________________________________________________________________________ 13.10.07 Bugun babamızla keyif yaptık evimizde tüm gun...Sonra Julideler geldi... ___________________________________________________________________________________________________________ 16.10.07 TOLGAMA; Bebeğimizin gözleri senin gibi baksın,kirpikleri uzun uzun görenlerin içini yaksın..Özü sözü bir aynı senin gibi...biraz deli tıpkı benim gibi...her sözüyle aşkımız gibi eritsin kara kışları.. _____________________________________________________________________________________________________________ 17.10.07 ya ben koca göbüşlü tostoparlak bişey oluyorum gitgide yaaaaaaa yakında yuvarlanarak seyahat edebilirim sanırım.... __________________________________________________________________________________________________________ 19.10.07 Kımıldıyorsun fasulye...bunu hissetmek olağanüstü.içimde bir hayat filizleniyor... içimde bir tutku büyüyor...bi baloncuk gibi... __________________________________________________________________________________________________________ 20.10.07 Bugun doktorumuz Cem Bey'deydik Fasulyemizin yüzde 99 erkek oldugunu pipisini görerek babasıda teşhis etmiş bulundu... laylalay ben günes sen ay annem de seviniyor hahahahay gerçek bi prens karnımda uyuyor.... Aksamında Aylin teyze sağolsun bize balık yapmıs... _____________________ 30.10.07 Bugun benim minik fasulyem anne karnında sahneye cıkmak üzere sabah adana aktarmasıyla Mersin'e gitti.. Sabah Yelizle havalimanındaki kahvaltının ardından 9 gibi Adana'daydık sonra 10 gibi Mersin'de.. .ve 11 de Sahnede....aksamına bir daha....aylar sonra sahne nasıl iyi geldi anlatamam dostlar yeniden hayat buldu hücrelerim,cok yoruldum ama genclik iksiri gibiydi bana bahşettiği mutluluk, nasıl bi aşktır bu allahım tozunu yutmayan bilemez...fasulye ugur getirecek annesine ve hiç inmeyecek sahneden... Öylesine eğlendik ki...Yelizim bunlar sana ; ' Tisko tisko partizaniii,Harun 250 gram kap gel, allah cok güzeller...anladın sen onları ____________________________________________________________________________________________________________ Sonra otelde Yelizimle yattım ve ilk defa bir turnede otel odasına girer girmez uyuyacak ve eglenemeyecek kadar yorgundum ölüyordum...sabah 7 de tekrra uçağa bindik ve istanbul...fasulyem için anne karnında sahneye cıktıgından herkes tiyatrocu olur dedi ama ben bu büyük meslek aşkıma ragmen bunu istediğimi sanmıyorum sanırım ya aslında bilmiyorum sanırım tek bildiğim evet cok zor bir hayat sürecek ama benim kadar asıksa ve bende ki yeteneği görürsem onda cabalarım sanırım herseye ragmen...gerci bendeki aşk ona gelirse benim isteyip istemememi zaten dinlemez önunde dağlar dayanmaz..... ______________________________________________________________________________________________________________ 03.11.2007 Bugun babamızla birlikte Sevgili doktorumuz Cem Bey'deydik bize dediki kocaman ayaklı uzun parmaklı annesine benzeyen yuvarlak yüzlü bir erkek gelişmeye hızla devam etmekte...ne garipti yine o an içinde sana benzeyen bir nefesi yaşatmak...allahın bir lutfu aşkın bir sonucu sanırım bu...fasulyem hoşgelesin aşkımıza...Aksamına anneyle birlikte Pendik yunus emre kultur merkezinde 5 .defa sahneye çıkmış oldun yeniden,ruhum yenilendi yeniden..aldım evrenden mesajı senin getireceğin uğuru anneannen ve büyüuk anneannen geldiler izmirden seni daha iyi besleyebilmek için artık evde guzel yemekler onlara ait fasulyem..Arzu ve <ceren teyze nasıl merak içinde karnımı görmek istiyorlar
sürekli

______________________________________________________________________________________________________________________

                                                                                              17.11.07

  Bugun anneannemiz buyuk annmiz babamızla birlikte detaylı ultarosona acıbadem bağdat caddesine
Arda Beye gittik,fasulyem önceleri biraz cıldırttı bizi,arkasını döndu ve inatla kımıldamadı.
Omurgası dıısnda hiç bi yerini göremedi Arda Bey,biz de mecburen dısarı cıkıp biraz dolasıp ve
yine mecburen koca bir waffl yedim ...sonra döndüğümüzde fasulye döndü bize,yüzünü pipisini
herseyini gösterdi öyle güzeldiki artık elimizde fasulyenin yüzünü gösteren renkli bi resim bulunmakta

  Sonra en sevdiğim restoran Vapianoya gittik...
____________________________________________________________________________________________________________


                                                                                     18.11.07 pazar

  Bugun dedemiz biiz Şile'ye balık yemeğe götürdü.Öylsine güzel bi gündü ki ....
dedemizi cok seviyoruz.Benim de dedem de babam da olmadı sen ne şanslısın Fasulyem ..
Gerci yaklasık 4 senedir allah bana hayatım boyunca hasretini çektiğim babayı gönderdi,
Kemal babam allahın biz özürü sanki bana,babmı aldığı için....
____________________________
 
  Tolgamla deniz kenarında yürüyüşlerimiz,teknede yenen harika balıklar ve ailece atılan
kahkahalarla bir daha kutladık mucizevi varlığını fasulyem...
___________________________________________________

                                                                                      25.11.07


  Anneanne bize öyle güzel bakıyor ki keske hiç gitmese.....
______________________________________________________________________________________________________________

                                                                                           01.12.2007

 Evet aertık aralığa girdik,ve ben kocaman bi göbüşle hayatıma devam ediyorum..Öyle komik
görünüyorum ki,Bugun doktorumuz Cem bey'e gittik,ve fasulye agzını açmıs dili dısarda su
yutarken görüldü bu defa.herseyiyle su yutan bi adamdı sanki,cok güldük bu haylaz hallerine,
sonra bi ara zafer işareti yaptı babasına.Sanıırm ne kadar cabalasanızda bakın ben istediğimde
nasıl da geliyorum zafer benimdir tüm önlemlere ragmen geldiğim için,demek istedi bence...
________________________________________________________________________________________________________
 
                                                                                              04.12.07
 Ve bugun düştük yollara Balıkesir,Bandırma...6 aylık sahenelerde tiyatrocu olmasa bari bu çocuk,Yelizimsiz turnler de cok tatsız,askımı cok ama cok özledim Tolgam seni çok seviyorum...
_____________________________________________________________________________________________________
                                                                                             05.12.2007

  Artık benim de bir arabam var ......................................
 okadar mutlyumki kelimeler kifayetsiz,güzel oğlum benim şimdiden anneye mutluluklar getirdin.ve olağanüstü babam seni de cok seviyorum,sanki sen yokken gözlerimi kapatıp bir baba modeli hayatl ettiğimde ne varsa gözlerimden gecen butun o hayal ettiğim meziyetler sende toplanmıs giib adeta..
.ve biricik askım hayattaki en güzel sey her sabah seninle uyanmak...
_______________________________________________________________________________________________________

                                                                                             15.12.07
Bugun yine Sevgili Cem Bey'deydik,oğluşumuuz gördük,anneye seker testi yapıldı hersey yolunda oğlusum kocaman oluyor bugun itibariyle tam 720 gram
_________________________________________________________________________________________________________

                                                                                             16.12.07

 Bugun anneannemizin doğumgünü,nice senelere anneciğim ;bebğimiizn gelişiyle eşsiz varlığının değerini daha iyi anladık.sen çok yaşa hep yanımızda ol hep mutlu ol,iyiki doğdun...Anneannemize izmire çiçek ve pasta gönderip anneanneyi aglattık yine sonra Benal cicianneye gittik bize muhtesem bi mantı yapmıstı
afiyetle yedik.sonra da modokoya gittik oğlusumuuzn odası için,bir prensli bir de asimetrik oda takıldı kafama bakalım ??
öyle güzellerdi ki benim canım oğlum büüyk ve güzel bi masalın içine doğacak,ve masallarda ki gibi yasıyacak o sebeble odasıda bir masala aitmiş gibi olmalı herseyden önce...cunku babası annesine bir masalı gercek kıldı,masalsı bir hayat yasatıyor,dunyanın en guzel

Bugüne kadar 2427 ziyaretçi (3562 klik) kişi burdaydı!

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol